Patatesli Vegan Börek
- Rüyaberh
- 11 Haz 2022
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 12 Haz 2022
Sevgili günlük, bugün veganlık yolunda çıktığım yolculuğumun sekizinci günü. Allah, vegan beslenmek zorunda olanlara sabır, kendi iradesiyle seçenlere de zihin açıklığı versin.
Bazı sebeplerden ötürü veganlığı 21 gün boyunca denemeye karar verdim. Yukarıda da belirttiğim gibi 7 gün 22 saat 14 dakikadır vegan besleniyorum. (Saydığımdan değil aklımda kalmış.)
Bence konuyu "kendimce" ele alabilmek için yeterli bir süre. Ele almak derken çok iddialı oldu gibi. Börek tarifi vereceğim altı üstü :)
Yine de kısaca veganlık neymiş onu yazalım.
1944 yılında, The Vegan Society'nin kurucularından Donald Watson veganlığı şu şekilde tanımlıyordu: “Veganlık hayvanlar alemine dair sömürü ve zulmün tüm biçimlerini dışlamanın ve yaşamı gözetmenin yoludur. Et, balık, kümes hayvanı, yumurta, bal, hayvansal süt ve türevlerini dışlayıp bitkiler aleminin ürünleriyle yaşamak ve tamamen ya da kısmen hayvanlardan üretilen tüm ticari malların alternatiflerini kullanmak şeklinde pratiğe dökülür."
Aslında bakıldığında mantıklı. Netflix'te izlediğim Seaspiracy isimli belgeselde ticari balıkçılığın nasıl yapıldığını, besleniyoruz derken insanın doğaya geri dönülemez şekilde nasıl zarar verdiğini görünce balık yemeye tövbe edebilirisiniz. Hee! ben etmedim tabi. Karadenizin kıyısında büyüyünce öyle kolay değil o iş. Belki de bencil bir insan evladı olduğumdandır. Bilemedim.
Evet, bakıldığında mantıklı olsa bile yine de uygulamaya döküldüğünde mantık hataları olmuyor değil. Mesela dünya nüfusunun hepsinin vegan olduğunu düşünmek korkunç bence. O kadar bitkiyi nerden bulacağız. Herkesin muz yada marul yediğini düşünün. Bunları yiyen hayvanlar da var ve onların da sayıları sürekli artıyor biz onları yemediğimiz için. Bir sene içinde fotosentez yapabilecek hiç bi' bitki kalmaz :)
En güzeli dengeli ve sağlıklı beslenme. Ben gerçi veganlıktan memnunum. Ara ara yapılmalı da. Ama külliyen hayatınızdan lezzetli protein kaynaklarını çıkarmak çok mantıklı gelmiyor bana. Tabi bu benim şahsi fikrim. Şu an kimse de cevap vermediği için rahat rahat yazıyorum. :)
Ama bi' düşünün: Et yok, tereyağlı yumurta yok, tereyağsız yumurta yok, yumurta yok. Hayvansal gıdaların hiç biri yok. Bal bile. İstiyolar ki balı sadece ayılar yesin. Balık yok. Gerçi sezonu değil hep buzhane vardır ama o da yok. Haydari yapacaksın yoğurt yok. Tost yapacaksın sucuk yok, kaşar yok. Gerçi boş tost çıkmış diyolar ama onun üstüne sürmeye margarin de yok. Tamam bari fırın sütlaç yapalım diyorsun, aaa süt de yok.
Balık yiyelim omega 3-5 ne verdiyse Allah diyorsun, chia tohumu ye diyo'. Sabah kalktım bir bardak süt içeyim diyorsun, yulaf sütü iç diyo'. (Yulafı nasıl sağıyolar insan merak ediyor.) Tamam bari iki lokma et girsin vücuda proteindir sonuçta diyorsun, bezelye ye diyo'. Ya antrikotla bezelye nasıl bir olur diyosun? Bezelyede daha çok protein var diyo'. Ee' ama eben diyorsun, ebegümeci sağlıklı karbonhidrat onu yiyebilirsin diyo'.
Çok değişik şeyler bunlar. Ama güzel. Ben başta aç kalırım, sinirlenirim sanıyodum ama hiç öyle olmuyor. Bir sakinlik çöküyor üstünüze, sinirlenecek enerjiniz olmadığı için :)
Şaka şaka. Hepsi şaka :)
Bir haftadır gayet hafif, zinde ve sağlıklı hissediyorum. Aç da kalmıyorsunuz yiyecek bir sürü şey var. Mercimek, fasulye, bezelye, mercimek, patates, yeşillik, mercimek, kuruyemiş, mercimek gibi :)
Dışarda yemek derdi de yok. İç anadoluda belki sıkıntı olur ama özellikle karadenizde her yer bitki. Aç mı kaldın? Hemen etrafındaki bitki örtüsünden nemalanabilirsin.
Neyse çok sevdiğim vegan arkadaşlarım tarafından ağzıma acı biber sürülmeden börek tarfine geçeyim.
Hem yüzde yüz vegan hem de çok lezzetli bir börek. Başlık biraz yanlış oldu sanırım. Patatesli vegan börek deyince veganlık böreğin tercihiymiş gibi oluyor. Patatesli börek diyelim biz ona ve tarife geçelim.
Malzemeler:
İç harcı için:
- 3 tane orta boy patates
- 1 tane kabak
- 1 tane havuç
- 3-4 kök taze soğan (Kuru soğan da olur ama bence taze soğan çok yakışıyor. Soğansız da olur mu? Olur ya neden olmasındı.)
- 6-7 dal dere otu
- 6-7 dal maydanoz
- 2 çay kaşığı tuz
- Karabiber, kırmızı tatlı toz biber, kırmızı pul biber (Baharatları zevkinize göre az yada çok koyabilirsiniz)
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- Yarım şişe soda. (Üzerini içebilirsiniz.)
- Yulaf yada badem sütü
- Susam (Arif değil :p)

Ben yufkaları kendim yaptım. Neden? Çünkü yapabiliyorum. Ama siz hazır da alabilirsiniz. 5 adet yufka yeterli olacaktır. Hamurun tarifini de "pide" yazısında vereceğim daha sonra. Tembellik ediyorum sanmayın. Gerçi tembellik en sevdiğim şey de konuyla alakası yok. Dersi kaynatıyorsunuz hemen.
Hazırlanışı:
Patateslerimizi haşlayarak iç harcımızı yapmaya başlıyoruz. Ben kabuklarını soyup, üç dört parçaya ayırıp atıyorum tencereye. Çok daha hızlı pişiyorlar böylece. Patateslerimiz haşlanmaya yakın havuç ve kabağımızı rendeleyip iki yemek kaşığı zeytinyağını kızdırdığımız tavaya alıyoruz. Kabak ve havucumuzu yağda yavaş yavaş kavururken haşlanan patateslerimizi bir çatal yardımıyla güzelce ezip püre haline getiriyoruz. Öyle pürüzsüz bişey olmasına gerek yok ama çok büyük de parçalar kalmasın.
Kabak ve havucumuz güzelce kavrulduktan sonra doğradığımız maydanoz ve dere otunu karışıma ilave edip güzelce karıştırıyoruz. Sonra baharatları ve tuzu ilave edip yine güzelce karıştırdıkran sonra tavanın altını kapatıp patateslerimizi ilave diyoruz. Patatesleri biraz karıştırdıktan sonra da taze soğanımızı iç harcımıza ekleyip karıştırmaya devam ediyoruz. Homojen bir karışım elde ettiğinizi düşünüyorum. Haşlanmış patatesi karıştırmak zor tabi ama çok güzel oluyor o zeytinyağını ve sebzeleri içine alınca.

İç harcımız soğurken altına yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisinin içine birinci kat yufkanızı serin. Küçük bir kasenin içinde soda, zeytinyağı ve yulaf sütünden karışımı yapıp ilk kat yukfanın üstüne bir fırça yardımıyla sürün. Fırça yoksa kaşıkla sürün. Olmadı elinizle yayın. Çözüm bulun, her şeyi benden beklemeyin.
Sonra ikinci kat yufkayı serin ve sodalı yağlı karışımı tekrar sürün. İkinci kat yufkanın üzerine iç harcınızı çok bastırmadan ama düzelterek güzelce yayın.

Sonra kalan yufkaları yine aralarına sos sürmek marifetiyle iç harcın üzerine kapatın. En üstteki yufkaya sadece zeytinyağı ve yulaf yada badem sütünden oluşan bir karışım sürün. Soda çok kıtır kıtır yapabilir çünkü. (Yerken çok iyi de keserken çok dağılıyor.)
En üstüne isteğinize göre susam ve/veya çöre otu koyabilirsiniz.
Daha önceden 200 derecede ısıttığınız fırının orta gözüne yerleştirin ve altı ve üstü iyice kızarana kadar güzelce pişirin.

İçinde patates olduğu için fırından çıkınca çok sıcak oluyor, damağınıza yapışabilir. Tecrübeyle sabit. Çayla müthiş oluyor. Vegansa vegan. Çok lezzetli bir börek oldu. Sağlıklı da hem. Daha ne yapalım sizin için bilemedim ki.

O zaman hepinize afiyet olsun. :)
Bir de böreği "böörek" diye okuyanlar el kaldırsın bi'.
Comments